zurrani ile ilk (?) temas :)

zurrani ile ilk (?) temas 🙂

2010
01.23

Vurucu bir giriş yapmaktan vazgeçtim, yapamıyorum çünkü

Uzun zamandır içimde olan şeyleri yazma isteğini artık gerçekleştirme vakti artık geldi dedim ve mehyaa brotherın da katkılarıyla (%99 oranda) domain’i olan ama kendi daha varolmayan sitem üzerinden yazmaya başlıyorum şu an itibariyle.  Dedim madem yazacağım, kendi çöplüğümde yazayım. İşte yazıyorum…

İnsanlar bir çok şeyde olduğu gibi yazmaya da üşenirler, biraz da zamanla körelme olur edebi yönümüzde . Yazmak tabi ki bir meziyettir ama az çok hemen herkeste bir potansiyel vardır. Lisede edebiyat dersinde yazarken genelde kastığımız kompozisyonları ele alalım, yazıyorduk değil mi? Tek sıkıntı hocanın istediği ve genelde tek cümle ile anlatılan yargılar üzerine yazmak zorunda olduğumuzdu, zoraki bir yazım yani. Keşke hocalar rutini kırıp öğrenciyi yazacakları konusunda biraz daha serbest bıraksalardı, yazmak daha eğlenceli olsaydı. Ne cevherler köreldi gitti kim bilir bizlerden. Ama bıçak kör olsa da bıçaktır, bilersin, keskinleşir, yeter ki bilemek isteği olsun içinde. İşte yazmaktaki öncelikli hedefim bilenmek. İkincisi ise paylaşım (emeğe saygı). Üçe dörde geçmeyelim ilk yazıdan…

Bizden dedim, kendimi kimden gördüğümü şöyle özetleyim; 1984 doğumluyum, benim gözümde artı-eksi 4 toleransla 70′liler vardır, 80′liler vardır, 90′lılar vardır, dahası da var ama dahil etmeyelim şimdilik. Aynı anne babalardan ama birbirinden biraz farklı yetişmiş gençler, artı 4 toleransı ile kendimi 80′li gençliğe yakın görüyorum, 80′li abilerimize, arkadaşlarımıza tabiyiz

Aslında yazmaktan çok uzak biri sayılmam, google: zurrani yazınca 7000 küsür sayfada izim var, hatta saolsun google amca beni Türkiye sayfasında sonunda otomatik tamamlamaya dahi eklemiş, ilk gördüğümde bayağı sevindirik olmuştum (ehuehuu). İzlerimin çoğu forumlarda tabi, yazdıkça yazasım gelir genelde. En çok dh forumlarında yazdım sanırım, yaza yaza 1000 postu görmüşüz…

Özet… Tekrar bu sayfalarda görüşürüz…

Tags: siftah, zurrani, zurrani yazıları

This entry was posted on Cumartesi, Ocak 23rd, 2010 at 13:58 and is filed under Genel. You can follow any responses to this entry through the RSS 2.0 feed. You can leave a response, or trackback from your own site.

 

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *